Kültür - Sanat

Dr. Haifaa Younis: Kalpler nasıl arındırılır?

Kalbi kristal bir vazoya benzetiyorum. Işıldayan kristal bir vazoya… Allah’ın yarattığı bir güzelliktir o. “Allah, göklerin ve yerin nûrudur.”

Peki, biz yaşadıkça bu vazoya neler olur? Buğulanıyor, biraz kirleniyor, sonra biraz daha kirleniyor ve bazen kararıyor.

Buna sebep olan kirler nelerdir? Öfkedir, kıskançlıktır, yalan söylemektir, bu dünyayı fazla sevmektir, fazla bağlanmaktır, “en iyisi benim, hepsini mahvedeceğim” dedirten hırstır, dünyalık işlerdir. Bunların hepsi dahildir. Günahlardır, tüm günahlar kirdir.

Arınmak nasıl olur?

Bu bir süreçtir. Basit bir dille, zamanla kirlenen ve buğulanan bu kristali temizlemenizdir, cilalamanızdır. Ki böylece ilk ve saf haline geri dönebilsin. Burada önemli olan şey, benim burada Allah’ın halifesi olarak bulunmamdır. Bu dünyada benim bir amacım var. Enfeksiyon kapmış bir yaranız olduğunu varsayalım. Yapacağınız ilk şey ne olurdu? Yarayı temizlerdiniz. Sonrasında ise çevresindeki tekrar enfeksiyona sebep olabilecek şeyleri temizlerdiniz. Daha sonra ise yaranın iyileşmesine yardımcı olacak şeyleri uygulardınız. İşte bu tezkiyedir, bu arındırma sürecidir. Kıskançlık ile, dedikodu ile, kin ile, Allah’a inançsızlık ile yaralanan kalbi tekrar temizliyorsunuz. Zararlı şeyleri de yavaş yavaş yok ediyorsunuz. Tam olarak ‘temizlemek’ anlamına geliyor kısacası. Kardeşlerime her zaman söylediğim bir şey bu, bulaşık yıkar gibi kalbinizi yıkıyorsunuz. Eğer bulaşık çok kirliyse temizlenene kadar yıkıyoruz değil mi? Bu da öyledir işte. Bu arada tezkiye / arındırma meselesi, Allah’ın Efendimize (s.a.) bizler için gönderdiği üç mesajdan biridir.

Bakara Suresinin 129. ayetidir: “Rabbimiz! Onlara içlerinden bir peygamber gönder de onlara Senin ayetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları günahlardan arındırıp tertemiz yapsın.”

Ki bu, Hz. İbrahim’in (a.s.) ilk duasıdır. Bu ayet Kur’an’da dört yerde geçiyor. Yine Bakara Suresinde tekrarlanan ikinci yere (151) bakarsak sıralamanın değiştiğini görürüz.

“Nitekim size içinizden bir peygamber gönderdik. O, size ayetlerimizi okuyor, sizi günahlardan temizliyor, size Kitap ve hikmeti öğretiyor.”

Müslümansanız ve bunu öğrendiyseniz tezkiye zorunluluk hâline gelmiştir. Bazı alimler tezkiyenin farz-ı ayn olduğunu, her birey için yükümlülük olduğunu söylemişlerdir.

Tezkiye nasıl olur?

İlk olarak, bir süreç olduğunu kavrayalım. Kur’an ezberlemek gibidir, bir günde gerçekleşmez. Kendime her zaman şunu söylerim: “Allah her şeye kadirdir. Tezkiye ise bir süreçtir.” Niyet edeceğim, değerlendirip tartacağım, virüsleri temizleyeceğim ve temizlemeye devam edeceğim.

Sürecin ilk basamağı sorunu tespit etmektir. Belki sorunum öfkedir. Öfkelenince Allah’a isyan ediyorumdur, sözlerimle insanları incitiyorumdur. Belki de kıskançlıktır. “Neden onda var bende yok? Halbuki o hiç hak etmiyor.” diye düşünmemdir. Ve yahut konuştuğumda insanları kırıyorumdur, dedikodu yapıp yalan söylüyorumdur, zorbalaşıyorumdur. İlk adımımız; kendimizi tanıyarak sorunu teşhis etmek. Bunu yaparken her şeyi tek tek ele alıyoruz; ilk olarak birlikte bulunduğumuz kişilerden başlarız. “Salih insanlar ile birliktelik…” Birtakım arkadaşlarımla dışarı çıktığımda dedikodu ile neticeleneceğini biliyorsam, işte bu bir virüstür. Temizlememiz gerekir. Eğer ki belirli bir durumda birtakım şeyler yapıp pişman olacaksam işte o durumdan uzak durmam gerekiyor. Veya mesela bir arkadaşımın evine gittiğimde içimde haset oluşacağını biliyorsam, “Evi benimkinden büyük, onun dört odası var benim iki.” vs diye düşündürecekse, o birlikteliği azaltmamız gerekiyor. Yani ilk adımımız sorunu ve kaynağını teşhis etmektir. Bunun içinde öğrenmemiz gerekiyor. Çünkü Allah’ı ne kadar iyi tanırsam kendi kusurlarımı da o kadar iyi görürüm.

İkinci adımımız mücadeledir. Çabalamaktır, mücadele etmektir. Süreç ise oldukça basittir; dört şeyi daha az, bir şeyi daha fazla yapacağız. İbni Kayyım çok güzel ifade ediyor. Azaltmamız gereken dört şey nedir sizce? Ki asla yapamıyoruz bunları.

– Daha az konuşmak,

– Daha az uyumak,

– Daha az yemek.

– Ve daha az sosyal etkileşim.

Peki arttırmamız gereken şey nedir?

– Zikir

Allah’ı daha fazla zikretmek ki temel taşı budur. Resulullah’a (s.a.) atfedilen bir hadis vardır: “Kalbin cilası Allah’ı zikretmektir.”

Kristali hatırlıyor musunuz? Sabunlayabilirim, kir çözücü dökerim, bulaşık makinesine atabilirim. İşte bu zikirdir. Allah’ı anmanın herhangi bir şekli olabilir. Kur’an okumak, ezberlemek, Allah’tan bağışlama dilemek, sabah ve akşam zikirlerini okumak, subhanallah demek… Tabiata bakıp tefekkür etmek, “Allah’ım bu nasıl güzelliktir.” demekte zikirdir. Bu bir veya iki günlük bir şey değildir, devam eden bir süreçtir. İlerledikçe yavaş yavaş değiştiğini fark edeceksiniz. Sakinleşeceksiniz, daha mutmain olacaksınız, daha az şikâyet etmeye başlayacaksınız. Ki bugünlerin problemi şikâyet etmek biliyorsunuz. Daha az şikâyet etmeye başlayacağız. Maddi şeylere bağımlılığımız azalacak. Eğer varsa “Elhamdulillah” yoksa da “Elhamdülillah”… Buna devam ettikçe Allah’a o denli yakınlaşacaksınız ki Kur’an gözlerinizi yaşartacak, geceleri namaz kolaylaşacak…

Bu bir süreç. Asıl güzel olan şey; bu konudan bahsettiğim her yerde her seferinde insanların kaybettikleri şeyim bu olduğunu fark ediyorum. Tepkiler; “İşte, yapmam gereken şey bu!” şeklinde oluyor genelde. “Çevremdeki bu virüslerin, onları sürekli beslediğimin, haliyle benim de manen git gide hastalandığımın farkına varmam gerekiyor.”

Dr. Haifaa Younis kimdir?

Dr. Haifaa Younis, American Board Sertifikalı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ve Jinekolog; Jannah Enstitüsü’nün kurucusu ve başkanıdır. Kur’an-ı Kerim’in çeşitli surelerinin tematik tefsiri ve bunların günlük hayatımızdaki pratik önemi üzerine seminerler veriyor. Dr. Haifaa, Suudi Arabistan’ın Cidde kentindeki Mekke İslami İlimler Enstitüsü’nden mezun oldu ve Cidde’deki Al-Huda Kur’an Ezber Okulu’nda Kur’an-ı Kerim hıfzını tamamladı. Öğretileri aracılığıyla Allah’ın sözünü yaymak ve İslam ve Kur’an sevgisini aşılamak için çalışmalarına devam ediyor.

Source link

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu